BİR ASKERİ DEHAAsırlar boyu dünyaya yön vermiş, çağlar açmış çağlar kapatmış, dünyaya adalet ve hoşgörüyle hükmetmiş olan Türk Milleti için; “Osmanlı artık bitti. Türk’ü dize getirdik, esir ettik.” diyordu zalimler. Oysa onu esir etmek isteyenler, ondan korkusuna setler yapmışlar, sağlam kalelerin a..
BEYLİKTEN İMPARATORLUĞA…Sanki doğuştan idareciydi Osman. Yıllardır boy idare ediyor gibi tecrübeliydi. Evet, gençti genç olmasına, daha 23 yaşındaydı ama çoğu meselede amcası Dündar’dan bile daha ağırbaşlı ve daha isabetli kararlar alabiliyordu. Güçlü karakteri ve otoriter havasıyla herkese sözün..
Kiverlioğlu’nun komünizmle mücadelesini, siyasi ve ideolojik faaliyetlerini, Başbakan ve 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile gündemi özel ve gizli olan görüşmelerini, Kanlı Pazar, Eskişehir Kurultayı, Üniversitelerin Açılışı Sırasındaki Olaylar ve 1968 Kuşağının TKMD ve MTTBfaaliyetleri ile bi..
Tek bir tesadüf sadece tesadüftür, iki tanesi ipucu, üç tanesi ise kanıttır.Dünyada İncil’den ve Shakespeare’in eserlerinden sonra kitapları en çok satan yazar unvanını elinde bulunduran polisiye yazarı Agatha Christie, sadece yazdıklarıyla değil, yazmadıklarıyla ve gizemleriyle hâlâ pek çok araştır..
Osmanlı Azınlık Tiyatrosunun İlk Profesyonel Kadın OyuncusuPencerede belli belirsiz bir gölge... Uzaklarda keman sesleri. Sehpada unutulmuş siyah bir eldiven teki. Duvarda paslı çiviye asılı, yıpranmış, rengi atmış bir yün hırka.Arusyag Papazyan 1800'lerin ortasında, Osmanlı'da profesyonel anlamda t..
“Eğer güzel gözlerin olmasını istiyorsan, insanlara iyilikle bak.Eğer saçların güzel olsun istiyorsan, bırak çocuklar ellerini geçirsin saçlarından.İnce bir bedense isteğin, ekmeğini açlarla bölüş.Ve güzel dudaklara sahip olmak için, sadece güzel sözler söyle.”Güzelliği ve zarafetiyle bir dönem Holl..
“Diğerlerinin efendisi olduğunu düşünenler, aslında onlardan daha büyük bir esaret içindedir.”Jean-Jacques Rousseau gerçek bir Aydınlanmacı hümanisttir. Ömrünü insanın özgürlüğüne ve eşitliğine adamış sıra dışı bir kişiliktir. İnsan haklarından bahseden ilk Aydınlanmacı düşünürdür. Onun düşünceleri ..
“Anımsamadığım tüm sözcükler anımsayabildiğim tek bir sözcüktü: Yara!”Eğer bu kitabı okurken baştan sona keder içinde bir Nilgün Marmara bulacağınızı düşünüyorsanız baştan uyaralım; yok.Çünkü onun derdi kederle değildi. O, kendini buraya ait hissetmiyordu sadece... Ece Ayhan’ın da dediği gibi dünyay..
1960’lı yılların başında boks ringlerine, kelebek gibi uçan, arı gibi sokan bir boksör çıktı... Cassius M. Clay adındaki bu zenci delikanlı, ringlerde fırtınalar gibi esmekte ve yumruklarını sadece rakibine değil, beyaz adamın ırkçılıktan bulanmış kafasına gözüne indirmekteydi...Kısa zamanda bir bok..
Aliya sıradan bir Boşnak ailesinde doğmuş sıradan bir çocuktu. Fakat onu sıradışı yapacak sevgi ve merhamet dolu bir kalbi, cesaret ve kararlılık dolu bir karakteri vardı.Daha küçücük yaşlarından itibaren dinine sahip çıkmış ve büyüdüğünde de inandığı değerler uğruna her türlü fedakârlığı göstermişt..
Yıl 1961’di. Türkiye’den Almanya’ya giden bir yolcu uçağının içinde gözleri nemli, bakışları sisli bir adamcağız pencereden canı gibi sevdiği memleketine son kez bakıyordu. Bu, buruk bir veda bakışıydı. Bir daha dönüp dönmeyeceğini Allah bilirdi.Haykıracak çok şey varken sessizce gidenlerin ne ilki ..