“Solumu sevdiklerime, yolumu ise Allah’a bıraktım.”Nice güçlü kadınlar tanıdım. Başkalarının darmadağın olduğu fırtınalarda yılmayan, yıkılmayan kadınlar. Evet, kalın duvarları vardı ama yumuşacıktı yürekleri. Evet, yorgunlardı fazlasıyla ama yine de ışık saçardı gözleri. Kendini ezdirmeyen, sevdikl..
Sırf sevdiklerin üzülmesin diye tek başına sahiplendiğin acılar vardır.Sana anlatmadığım, anlatamadığım şeyler de var anne. Kim bilir, belki de senden öğrendim içimin fırtınalarını yüzümdeki gülümsemeyle ve dudağımdaki, “İyiyim ben,” yalanlarıyla kapatmayı. Kim bilir, belki de sen anlıyorsun gözleri..
Devam Ağacı, Murathan Mungan’ın çeşitli tarihlerde farklı mekânlarda yaptığı dokuz konuşmanın metinlerini bir araya getiriyor. Mungan’ın genel olarak hayatta ve sanatta kendine dert edindiği meselelere, temel ölçütlerine, yazı dünyasının temalarına ilişkin aydınlatıcı ipuçları taşıyan, sosyolojik bi..
29 Temmuz 1980 yılında dünyaya geldi.Bir dönem iktisat, bir dönem de kamu yönetimi okuduktan sonra yayıncılığa yöneldi.Halen İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirmekle meşgul.Şiir ve yazılarıyla daha çok Dergâh ve İtibar dergilerinde dikkat çekti.Televizyon kanallarında kültür-sanat temalı ..
Özdemir İnce’nin yakın dönemimize tanıklığı içeren Cumhuriyet’in Üç Fedaisi kitabı; Cumhuriyet’in kuruluş, ulus devlet’in inşa sürecinin oluşumu öyküsünü içerir. Kitabına konu edindiği tarihi kişilikler, Cumhuriyet devriminin kurtuluştan kuruluşa geçen aşamalarını bize anlattığı gibi, tarihsel/toplu..
Kedileri seven kadinlar yalnizliktan korkarmis, köpekleri ise aslinda kendilerini güvende hissetmek istediklerinden severlermis... Sen filleri severdin ve bir fil kalbi kirildiginda ölebilirmis. Sen filleri bosuna sevmiyorsun güzel kadin. Sen kalbinin kirilmasindan korkuyorsun da haberin yok. Korkm..
“Ne zaman verdim bu ismi hatırlamıyorum. Palyaço’nun Günlüğü. Tahminen kırk beş yıldır yazıyorum. Küçük küçük notlar. Bazen tek satır, bazen sayfalarca. Dağınık zaman dilimlerinden dağınık cümleler. Bir gün hepsine birden isim koymak telaşı kaplamış içimi. Hani çocuk doğduktan sonra hemen ismini koy..
Belki bir kitabin ayni sayfasinda aglamisizdir. Iste bu haberimiz olmadigi halde dünyanin en güzel karsilasmasi olabilir. Ben anlam veremiyorum yani neden bittigine degil madem bitecekti neden bu kadar hevesli basladik? Ben ikimizdeki bu hevese anlam veremiyorum. Ne oldu bize bilmiyorum ama iyi seyl..
Ursula K. Le Guin’in yaşlılık hakkında söyleyecekleri var: Bana yaşlılığımın var olmadığını söylemek aslında benim de var olmadığımı söylemek demek. Yaşımı sildiğinizde, hayatımı da siliyorsunuz beni siliyorsunuz.Fantazya hakkında anlatacakları var: Fantazya yalnızca Ya işler şu anda olduğu şekliyl..
Git. Kapan. Yeterince yol biriktirdin. Küçük kasabalardan aksamlarin var. Sabah indigin sehirlerin bugulu kalbi senin. Her çaresizlikten binlerce dalginlik edindin. Bir gölge bilgisi olduysan, isiklari unutma. Hayal için, aci verdigin kadinlarin kirpikleri yeter. Güzel pismanliklarin var. Sevinçleri..
Ayrilik ne biliyor musun? Ne araya yollarin girmesi, ne kapanan kapilar, ne yildiz kaymasi gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katari gökte... Insanin içini dökmekten vazgeçmesi ayrilik. Ipi kopmus boncuklar gibi yollara döktügü gözlerini, birer damla düs kirikligi olarak toplamas..
Bu kitapta bilimin ışığı; antik çağ düşünürlerinden Fransız İhtilali’ne, evrim kuramından C-47 uçaklarına, YÖK’ten Anadolu-Avrupa ilişkilerine kadar hayatı neredeyse bütünüyle kapsayan bir alana; III. Selim’den Mustafa Kemal’e, Hasan Âli Yücel’den Ömer Hayyam’a, II. Mahmut’tan Cahit Arf’a, Kropotkin..