Yoksul olsa da bir yigin oyuncak yapardi babasi, Hans Christian Andersen’e. Ayakkabi tamircisi olan babasinin hünerli ellerinden çikan bez kuklalar ve onlari oynattigi sahne, Danimarkali ünlü yazarin çocuklugunda en çok sevdigi oyuncaklar olur. Andersen, kendisini 1841 yilinda Istanbul’a tasiyan gem..
“İşte ben böyleyken aradı ve nasılsın diye sordu. İyiyim, dedim. İyi olduğuna çok sevindim, dedi.Oysa iyi değildim. Özlüyordum. Onu ve kendimi.Ayak başparmağı diğer parmağından kısaydı ve ayaklarını beğenmezdi. Kapalı ayakkabılar giyerdi sürekli. Beğenmediği yerinden öperdim. Hayır, öyle kendini iyi..
Sana bir armağanım var sevgilim. Bütün şehri sığdırdım içime,şimdi seriyorum önüne. Şehrin ışıkları benim gözlerimde. Bak oraya iyice; seni gördükçe daha çok aydınlanıyorlar.Şehrin sokakları dilimdeki sözcüklerde sevdiğim; dinle iyice onları. Seni sevdikçe, yan yana dizilirengârenk evler gibi dökülü..
Bittik, albayım, bittik. Hiç beklemediğim anda çamaşır iplerine astılar hayallerimi. Yetmez gibi üstüne bir de kar, kış, fırtına geçirdim. Üzerime yapışan yapraklar benimle birlikte ağladı, albayım. Bir poyraz esti, iliklerimde hissettim istenmeyişimi, albayım.Nereye gittiğimi bilmiyorum, albayım. H..
Artık “eskiden” diye başlıyor pek çok cümlemiz. Birbirimizin gözlerine bakmayı unuttuk. Güzel bir ân yakalayınca, hafızalarımız yerine videolara kaydediyoruz. Yeni çıkan her teknoloji hayatımızın baş köşesinde yerini alırken, bizden götürdüklerini fark etmeyecek kadar meşgulüz. Durmaksızın çalan tel..
İranlı yazar Sâdık Hidâyet’in hem nalına hem mıhına vurduğu bir novella Hacı Ağa. Kahramanımız Hacı Ağa, bu topraklarda da binlerce benzerini görebileceğimiz “her devrin” adamlarından.Kimilerine isim sembolizasyonlarıyla özel adlar verdiği yan karakterler ise her devrin “kullanışlı” bireyleri. 1940’..
John Ruskin kitap ve kadin konulu yapitina Susam ve Zambaklar adini yani bu iki çiçek ismini vererek vahsetin ve savasin degil; güzelliklerin, hep içinde yasadigi ve takdir etmesini bildigi doganin bütün yeniliklerin kapisini açacagini göstermek istemistir. Susam, krallarin hazinelerini açan sihirli..
Swift yasami boyunca siyasal ve sosyal sorunlarla ilgilenmekten hiçbir zaman geri durmamis bir edebiyat adamidir. 1726’da yayimlanan Gulliver’in Gezileri ile büyük bir basari kazanan Swift, ülkemizde de daha çok bu eseriyle taninir. Isiltili bir zekânin ve bütün parlakligini tasiyan Swift’in denemel..
"Denemelerinde sik sik deneme üzerine denemeler yazar. Hatta diyebiliriz ki denemeyi onun kadar yogun isleyen bir baska yazarimiz yoktur. Denemenin denemecisidir.Çok da önemlidir onun deneme üzerine bunca durusu çünkü zaman içinde, deneme sözcügü tuhaf bir anlam kaymasi yasamaya baslamistir. Öykümsü..
‘‘Akademi Üyesi Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,İnsan sizinki gibi bir aileye kabul edilme ayrıcalığına eriştiğinde, eli boş gelemez. Hele benim gibi Levanten bir konuk olduğunda, eli kolu dolu gelir. Gerek Fransa’ya, gerek Lübnan’a karşı duyduğum minnetle, iki yurdumun bana verdiği her şeyi..
Türk Siirinin ve öyküsünün önemli adlarinin seçme eserlerini gençlerle bulusturan Dogan Kardes Dizisi, iki yeni kitapla deneme türüne çagiriyor okurunu Cânim Efendim, Bilseniz ne kadar severim cânim demeyi. Ca’yi söyle uzatarak... Kisaca söylemenin de bir zevki, bir tatliligi vardir, bilirim, ama ca..
Seni sevmek, bir tutam umut yetiştirmek bataklıkta… Seni sevmek, senden bir dünya kurup orada sadece bana hayat olmasıydı… Seni sevmek, fırtınalarda saçlarına tutunarak yürümekti… Seni sevmek, her sabah yeniden sana açmaktı gözlerimi… Seni sevmek, her duamda adının yüzlerce kez geçmesiydi… Seni sevm..