Neredeyse Evrensel Bir Tarih Ben hatırlama takıntısı olan bir insanım, diyor Eduardo Galeano, tarihçi olarak anılmasına itiraz ederek. Her şeyden çok da Amerika’nın, unutkanlıktan mustarip Latin Amerika’nın geçmişini hatırlama takıntım var. Ancak bu kez dünyanın bütün coğrafyalarını dolaşarak, fiz..
“Boğaziçi, dünya coğrafyasının en güzel kesitlerinden biri. Doğanın, tarihin ve şimdiki zamanın benzersiz bir alaşımı. Üzerine çok şey yazıldı iki bin yıldır, ama Salâh Birsel'in Boğaziçi Şıngır Mıngır’ı başka: Günün her saatında nasıl renk değiştiriyorsa, Birsel'in üslubu da öyle.” Enis Batur Ürün..
Galeano'dan her güne bir masal degil, her güne bir gerçek.Bir takvim formatinda yazilan Ve Günler Yürümeye Basladi, 1 Ocak'tan 31 Aralik'a her gün için yakin tarihte ya da eski çaglarda o gün yasanan özel bir hikâye anlatiyor. Eduardo Galeano, Aynalar'da oldugu gibi kadin, erkek, iktidar, yerliler, ..
Hep kitap'ın yazmayı ve okumayı hayatının merkezine yerleştiren, sözcüklerden beslenen herkesin ilgisini çeken “Atölye” serisinden yepyeni bir Ursula K. Le Guin kitabı: Sözcüklerdir Bütün Derdim: Hayat ve Kitaplar Üzerine Yazılar!“Atölye” serisinin ilk kitaplarındandı Ursula K. Le Guin'in Dümeni Yar..
Lidya gözlerini açtı. Bir ses işitmişti. Karanlıkta el yordamıyla abajura uzandı ve ışığı yaktı. Yatak odasının bir köşesinde, yeşil sarmaşıklı duvar kâğıtlarının önünde iri ve korkunç bir adam duruyordu. Çığlık atmaya yeltendi ama sesi çıkmadı. Ellerini boğazına götürüp ağzını daha da açtı. Sanki b..
“Kadın doğulmaz, kadın olunur”. Bu meşhur cümle, 1949 tarihli İkinci Cinsiyet’in odak noktasını oluşturur. Simone de Beauvoir böylece cinsiyet meselesini doğanın alanından çıkarıp kültürün ve tarihin alanına yerleştirirken, bir anlamda toplumsal cinsiyet tartışmasını da erkenden başlatmış olur. Bunu..
Topraklarındaki zenginlikler nedeniyle beş yüzyıldır kesintisiz bir şekilde yağmaya ve saldırıya maruz kalan Latin Amerika’nın hikâyesi; bütün insanlığın güç ve iktidar ilişkilerinin, emperyalist politikaların, savaşların altındaki nedenlerin, baskı karşısında mayalanan öfkenin, isyanın ve acının öz..
“TÜRK OLAMADIYSAN OLDUN AMERIKALI” Ismet Özel’in Türkiye’de her sey olup bittikten sonra Müslümanlarin tekrar toparlanabilmesi için suanda edinecekleri istikameti nasil tayin etmeleri gerektigini izah ettigi yazilarindan mütesekkildir. “Türk Olamadiysan Oldun Amerikali” evvelce nesrolmus “Desem Öldü..
Bu kitap önce “Yersiz Cümleler” adıyla tasarlandı. Niyetim sağda solda kalmış ve hiç yayınlanmamış onca cümleyi bir araya getirmek, bir bakıma onlardan kurtulmaktı.Fakat cümle bu. Bir kez kapısından girince gazete ve dergilerde kalmış yazıları da taradım. Derken hızımı alamadım, bütün kitaplarımı ok..
Faydasiz Randevu’nun Türkiye’ye çorbada tuz misali bir faydasi dokunmasi benim için hayatî bir önem tasimasaydi ne bu kitabi, ne de herhangi baska bir seyi yazardim. Uyduruk ifade ve ibareler içinde bogulmus insanciklarin “çagina taniklik etmek” faaliyetine yüksek bir deger atfettigine “tanik oldum”..
“Hafızanın görevi gerçeklikten kurtarılabilecek nitelikte olan her şeyi kurtarmaktır” demişti Octavio Paz, 1994 yılında El Financiero gazetesinin ku¨ltu¨r-sanat sayfasına verdiği söyleşide. Peki, şiir ya da daha geniş bir tabirle edebiyat, hafıza olma görevini gu¨nu¨mu¨zde de hâlâ su¨rdu¨ru¨yor mu? ..
“Ben gerçek bir okuyucu değilim. Siz de gerçek bir okuyucu değilsiniz. İkimizin de hemen hissettiği aldatılma şu¨phesi artık içimizde yerleşmiştir. Ben bir roman kahramanıyım. Siz de bir roman kahramanısınız. Benlik hissi, canımızın ve tenimizin farkındalığı, ruhlarımız, hepsi ‘o kahramanın’ mecazla..