Edebiyat

On iki sene boyunca kaldığı Orfales kentinden onu doğduğu adaya geri götürecek olan gemi kıyıya yanaştığında, Tanrı’nın seçkin ve sevgili kulu El Mustafa için artık gitme vakti gelmiştir. Ancak Orfales halkının bu bilgeden son bir dileği vardır. Onun aşk, evlilik, ölüm, din, hukuk, özgürlük ve yaşam..

Viyana. 19. yüzyıl sonu. Bohem hayat sahnesinde geçen trajikomik bir edebiyat macerası...Eduard Saxberger orta yaşlarının sonunda kendi halinde bir memurdur. Bir gün genç ve hevesli bir şair kapısını çalınca hayatı rayından çıkar. Zira Saxberger yirmili yaşlarında Gezintiler adlı bir şiir kitabı yay..

Ey uzun ve karanlık gecenin sahibi yüce yaradanGönlüm nihayetsiz bir sevdayla yanar, kavrulurMuzdaribim, naçar kaldım medet umdum kapındanYa al beni, ya da ver O‘nu, ancak gönlüm durulurAşk’ı kullarına meşk için mi, dert için mi var ettinAşk’ı, zevk-u safa değil, can-ı feda biliriz elbetEşsiz bir di..

“Sadece hikâye anlatıyorum.” der Sait Faik, ama onun hikâyeleri sıradan anlatılar değildir. İstanbul’un sokakları, deniz kokan kıyıları, balıkçılar, işsizler, çocuklar ve hayalleri hırpalanmış insanlar… Onun kaleminde her biri birer kahramana dönüşür. Sait Faik’in öyküleri, insanın insana duyduğu se..

Uçmak; masmavi gökyüzünde, özgürlüğe kavuşmak bembeyaz pamuktan bulutların gölgesinde…Kanatların bulutlara değmesi…Meydan okuma bir hikaye kitabındaki kahramanın pelerininde…Uçmak, minik bir çocukken kurulan en kutsal hayal belkide …Rüzgara ve yağmur damlalarına inat yükselebilmek en yukarıya ta öte..

"Ah, bu insan yüzleri! Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istediğimiz kadar bol hasletler, adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri! Yanılsak da zararı yok! Bu yüze olmazsa ötekine yükleriz saydıklarımızı."Kalemini balıkçı kahveha..

İşinde hep yükselmeyi hedeflemiş, itibarlı ve iyi bir mevki sahibi olabilmek için var gücüyle çalışan, toplumun kendisine biçtiği her role giren İvan İlyiç tam her şeyi yoluna koymuşken son derece ağrılı, amansız bir hastalığa yakalandığını öğrenir. Son günlerini geçireceği evinin küçük odasındaki y..

Mihri Müşfik, dünyaya geldiği İstanbul’dan başlayarak; ilk eğitiminin ardından resim sanatına dönük tutkulu bir serüven için yola çıktığı İtalya ve Paris’te geçen yaşamının çoğunu, resim yapmakla geçirmiştir.Sanat çevrelerince Osmanlı’nın ilk kadın ressamı olarak kabul edilen Mihri Müşfik, resim ala..

Kelile ve Dimne'nin adinin Beydeba oldugu sanilan bir Hintli filozof tarafindan M.S. 300 yilinda yazildigi sanilmaktadir. Kelile ve Dimne, hükümdarlara hükmet dersi verme amacini tasimaktadir. Çogunlukla hayvan öykülerinden olusur. Bu öykülerin izlerine La Fontaine'den Ezop'a, Nasrettin Hoca'dan Mev..

Bir tatil kasabasında sıradan bir yaz, eğlenceli bir maceraya dönüşürse neler olur?Büyüklerin ne çok tuhaflığı varmış meğer! O yaza kadar bunu hiç fark etmemiştim. Ahh, o müthiş yaz! O yaz ne mi oldu? Ben ve arkadaşlarım inanılmaz haberlerle dolu bir gazete çıkarmaya başladık. Haber peşinde koşarken..

“Popüler inanışın aksine geçmiş, şimdiki zamandan daha hareketli değildi. Öyle görünüyorsa, bunun nedeni, geriyedönüp baktığınızda, yıllar içinde olan şeylerin iç içe geçmesi ve anılarınızın çok azının size gerçekten bakirgelmesidir.” diyor George Orwell. Yazar; dünün, bugünün ve geleceğin hafızasın..

"–Yani nasıl bir dünya arzuluyorsunuz?Artık kızmıştım:–Nasıl bir dünya mı? Haksızlıkların olmadığı bir dünya... İnsanların hepsinin mesut olduğu, hiç olmazsa iş bulduğu, doyduğu bir dünya... Hırsızlıkların, başkalarının hakkına tecavüz etmelerin bol bol bulunmadığı... Pardon efendim! Bol bol bulunma..