"Sen hiç uzunca bir süre kıyafet dolabının önünde bekledin mi?Bir türlü ne giyeceğine karar veremedin mi?Sana da dolabın çok kalabalık geliyor mu?Ne yapacağını sen de mi bilemiyorsun?Acaba, bizim hikâyemizdeki küçük kız bunlara nasıl bir çözüm buldu? Cevabını merak ediyorsan sayfaları çevirebilirsin..
Leyla annesinin ona taktığı adı pek sevmiyor çünkü bu onu bazen utanç verici durumlara düşürüyor!Peki annesinin ona böyle seslenmemesi için ne yapmalı? Okurlarımızın bu kitabı çok seveceklerine, onu okurken hem gülüp hem de eğleneceklerine inanıyoruz.Ürün Adı: Ben Fare Değilim!Ürün Markası: Lisinya..
Yalnızlık içini ürpertir bazen, Yalnızlıkla mücadele edenin tek sen olduğunu düşünürsün, Bazen çok büyük endişelere kapılırsın, Aslında yakınındadır yalnızlık arkadaşın. Sayfaları çevirdikçe yalnızlık arkadaşınızı bulmaya ne dersiniz?Ürün Adı: Bir Çantadan ÖteÜrün Markası: Lisinya..
Hayaller kurduran kokusunu ve tadını çok sevdiğiniz çileklerinizin bir sabah uyandığınızda ağaç olup bulutların üzerine kadar uzadığını görseydiniz ne yapardınız?Çilina şimdi ne yapmalı, çilek ağaçlarına nasıl ulaşmalı? Bu konuda Çilina’nın biraz yardıma ihtiyacı olabilir. Haydi, hep birlikte Çilina..
Kurbağa Finn yemek yapmaya bayılıyor ve harika bir şef olduğunu düşünüyor.Ama ortada ufak bir sorun var. Bir çocuk için yemek pişiriyor.;Siz de bir koku alıyor musunuz? Bu koku yoksa duman mı?;Hayır!!! Olamaz! ;Bu kitap YANIYOR!Ürün Adı: Bu Kitap Yanıyor!Ürün Markası: Lisinya..
Resim dersi sırasında bütün sınıf neşeyle resim yaparken bir kız kendi başına oturmuş hiç bir şey çizmemektedir. Mutsuz görünür ve konuşmaz. Sanki başının üzerinde kara bir bulut varmış gibidir. Sarı saçlı bir kız, onunla arkadaş olmak ister ve ona birlikte resim yapmayı teklif eder. Sizce bu teklif..
Filozof beni değiştiriyor muydu? Hayır, Filozof beni değiştirmiyordu. Eğer böyle bir amacı olsaydı bunu hissedecek ve belki de ona, dağ keçilerine toynak ısırtacak bir inatla direnecektim. Filozof bana, beni keşfetmem için yollar gösteriyor, hayatıma bir ayna tutuyordu.Filozof’un önüme koyduğu bu en..
Kalbim kırılmış falan değildi. Aynaya baktığımda ne gördüğümün gayet farkındaydım ben. Gözlüklerimi çıkardığımda hafif şaşı oluyordum. Kulaklarım biraz kepçeydi. Kollarım ve bacaklarım güçsüzdü. Solucan kadar zayıftım ve boyum da bir türlü uzamıyordu... Sesim ise belki bir süre sonra değişecekti ama..
Acaba bir tanrıları var mıydı? Onların, zaman zaman birbirlerine yahut başkalarına kızıp, “Allah belanı versin!” diye bağırmak dışında, bir tanrıdan bahsettiklerine hiç şahit olmamıştım. Bir tanrıları, en azından doğru düzgün inandıkları bir tanrıları olmadığına dair ürpertici ve soğuk bir hissi —ar..
–Eğer her ölünün bir mezarı olsaydı ve mezar taşlarına insanların isimleri, doğum ve ölüm tarihleri ile birlikte, ne uğruna can verdikleri de yazılsaydı, orada en çok göreceğin kelimelerden biri özgürlük olurdu! –Tek istediğim tatilin tadını doya doya çıkarabileceğim bir özgürlük Filozof! Beni özgür..
–Bir kimsenin kibirli mi yoksa onurlu mu olduğunu, en iyi, hakikat karşısında gösterdiği tavırdan anlayabilirsin.–Hakikat mi? –Evet. Onurlu insanlar, hakikat karşısında direnmezler Çaylak, bedeli ne olursa olsun, onun yanında olurlar...• • •Filozof’un beni omuzlarımdan, bir kelebeğin o kırılgan toz ..
“Acaba hangi mısırın altına saklandın?” sorusunun peşinden elinde merceği düştü yola Çiftçi Mürteza. Gece demedi gündüz demedi aradı mısırları kıkır kıkır güldürenleri.Neler oluyordu mısır tarlasında?Çiftçi Mürteza’nın macerası için sayfaları çevirmeye hazır mısın?Hazırsan haydi başlayalım!Ürün Adı:..