The Time Machine is a science fiction novel by H. G. Wells, published in 1895. Wells is generally credited with the popularisation of the concept of time travel by using a vehicle that allows an operator to travel purposefully and selectively. The term "time machine", coined by Wells, is now univers..
The first woman to win a Pulitzer Prize, for her novel "The Age of Innocence", Edith Wharton was discouraged by her mother from pursuing her writing at an early age. Despite this she would go on to produce a prolific body of work which included many novels and short stories. Characteristic to her wo..
It is true, we are but faint-hearted crusaders, even the walkers, nowadays, who undertake no persevering, never-ending enterprises. Our expeditions are but tours, and come round again at evening to the old hearth-side from which we set out. Half the walk is but retracing our steps. We should go fort..
Hayatın bazılarına torpil geçtiğini düşünüyor muyuz?Dışarıdan bakıp gıpta ettiğimiz o muhteşem hayatlar ne kadar da çekici değil mi?Oysa o muhteşem hayatlar o kadar da muhteşem değildir. Herkesin ama herkesin yaşamında kimseyle paylaşmadığı ya da paylaşmayacağı gizler vardır.Yaşanmasına müsaade edil..
“Bir eleştirmenin ‘üst burjuva toplumunun yaldızlı perdesini yırtan seks ve delilik’ olarak tanımladığı amour fou’yu, Conradvari bir yalnızlık içindeki doktorun, sömürgede yaşayan bir kadın yüzünden ‘bir tür insan kuduzuna’ sürüklendiği Amok Koşucusu’ndaki kadar sürükleyici bir şekilde tasvir etmekt..
Euripides (MÖ y.484-406): Atina’nın yetiştirdiği üç büyük tragedya şairi arasında en fazla eseri günümüze ulaşan sanatçı olarak özel bir yeri vardır. Bu özelliği şenliklerde Aiskhylos ve Sophokles kadar birincilik ödülü kazanmamış olsa da halk arasında daha çok beğenilen bir şair olmasına bağlanır. ..
“Ayrılığı seçtin mi her şeyi götüreceksin yanında. Geriye hiçbir şey kalmayacak. Söylenmemiş sözler kalmamalı bıraktığın yerde ki ben en çok onları duydum. Gittin mi adamakıllı gideceksin. Hiçbir özlem kalmayacak dönüşleri emziren. Demem o ki dönecekmiş gibi gitmeyeceksin. Büyük git gideceksen uçsuz..
Lewis Carroll 1865 yılında kahramanı Alice’i tavşan deliğinden aşağı gönderdiğinde, yüz elli yılı aşkın bir süre boyunca her yaştan okuru etkisi altına alacak, üzerine tezler kaleme alınacak ve pek çok esere ilham verecek bir maceranın da ilk adımını atmış oldu. Harikalar Diyarı’ndaki yolculuğunda e..
“Zweig, belki de en şöhretli eseri olan Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’nda, vicdansızlıkla yoğrulan toplumun ikiyüzlülüğünü incelikle anlatıyor.” –Salman Rushdie Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Stefan Zweig’in kaleme almayı sevdiği marjinal karakter ve olaylardan bir başkası. Bir ömrü dolduran büyük..
“İnsanlar vampirlere çoğunlukla inanmıyorlar!”W. B. Yeats’in “bilgin, usta, ayyaş, şair ve sapkın” diyerek tanımladığı, abartılı kıyafetleri, egzotik ev hayvanlarından müteşekkil maiyeti ve ürkütücü cazibesiyle Kont Eric Stenbock dekadan sanatçıların önde gelen sembollerinden biriydi. Karizmatik ve ..
Ahmet Haşim’in İkdam gazetesinde çıkan köşe yazılarından seçilen denemelerle Paris seyahati izlenimlerinden oluşan Bize Göre 1928 yılında yayımlandı. Yalın, açık, akıcı, kimi zaman alaycı bir dille yazılmış olan denemeler ve aynı üslup özelliklerini taşıyan seyahat izlenimleri yazarın etkili ifadesi..
Zweig hayatının son dönemlerinde başladığı, taslağı 1981'de gün ışığına çıkarılan ve yayıncısı tarafından tamamlanan Clarissa'da, 1902 yılından Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesine kadar geçen dönemde, dünyanın halini genç bir kadının gözünden anlatır. Avusturyalı bir subayın kızı olan Clarissa..