‘'Ah o günler ne güzel günlerdi ne de berbat günlerdi, o günler ki bilgelik dolu günlerdi hem de aptallığın zirve yaptığı günlerdi, inançla dopdolu günler, bağrında şüphe barındıran günler, ağzına kadar ışıkla dolu zifiri karanlık günlerdi o günler.'' Kitabın bu giriş cümlesinde belirtildiği gibi ..
Bir Akif Romanı…Milli Şairimiz, Şair-i Muazzama Mehmet Akif’in 1920 yılının Nisan ayının ilk haftasından 12 Mart 1921 tarihine kadar geçen süreçteki Milli Mücadele çalışmaları ve hayatı tamamen belgelere dayalı bir şekilde okuruyla buluşuyor.Tamamı gerçek karakterler ve tamamı gerçek olaylardan oluş..
Kader yeni bir sayfa açmış seyyah ise yola koyulmuştu. Geçmişe baktığında gördüğü keder ve üzüntü sonunda silik bir iz olmuş kamburu az da olsa düzelmişti. Sırada nereden devam edeceğini düşünürken atından inmiş etrafı inceliyordu. Eski ve buz mavisi donukluk yerini canlı renklere bırakmış bu güzell..
Üç Silahşörler ile birlikte yazarın başyapıtlarından biri olan Monte Kristo Kontu’nda olaylar 1815-1839 yıllarında Fransa, İtalya ve bazı Akdeniz adalarında geçer. 19 yaşındaki genç gemici Edmond Dantés’in düşmanlarının hazırladığı hain bir tuzakla on dört yıllık mahkûmiyetinin ardından, felaketine ..
İnsanların hepsi yapraklı ağacın gölgesine sığınır ama kış gelip de kuraklık ve soğuk ağacı çırılçıplak bıraktığında aynı insanlar onu gözünü kırpmadan terk eder. Mezarında rahatsız edilen bir mumyanın 20. yüzyıla öfke içinde uyanışı, oğlu ve yakınları tarafından ihanete uğrayan bir firavun, sürgün ..
Küçük yaşta ailesiyle yaşadığı ailevi sorunlar sonrası daha 14 yaşında yaşadığı şehri terk edip İstanbul'a yerleşen genç bir delikanlı olan Ayaz, sokakta geçirdiği birkaç yılın ardından hayata tutunmaya başladı. İlk yıllarında tanıştığı kendi yaşıtı bir genç kız olan Sevgi ile yaşadığı aşkın heyecan..
“Shiny’ye varıyorum. Büyükbabam ışıklı tellerin, neonların ve spotların fişini çekmiş. Ön cepheyi ilk kez karanlık görüyorum. Sokağın bu köşesinde sadece iki lamba var, taksi durağının iki yanında. Bu kadar az olduğunu daha önce fark etmemiştim. Paçinko her şeyi aydınlatıyordu. Gecenin tüm böcekleri..
Tamara valizine bir iki kazak, gür saçlarını tarayabilen kemik tarak haricinde kendi hikâyesinden başka hiçbir şey koymamıştı. Ormanın içindeki virajlı asfalt yolda ilerlerken düşündüğü tek şey yolun sonundaki evde ona kapıyı açacak kadının kim olduğuydu… Özge Yetinker, gerçek olaylardan hareketle k..
Senaryo baştan yazılmıştı, herkes rollerini oynuyordu. Kimisi ağlıyor, kimisi gülüyor kimisi de alkışlıyordu. Hayat denilen bu oyunda herkes kendi kaderini yaşıyordu. Melike, kaderini değiştirmeye zorladıkça, battıkça batıyordu. Bütün çıkmaz sokaklar sanki ona çıkıyordu. Hüznü derinden derindi. Aile..
“Bu eser alafrangayı aşağılamaya değil aksine onu yanlış anlaşılmaktan kurtarmaya hizmet edecektir. Daha doğrusu bu roman herhangi bir amaca hizmetten çok halkı güldürmek için yazılmıştır. (...) Meftun, Frenk hayranlığı na tutulmuş bir deli midir? Hayır. Göreceğiz ki o da değil. Bazı sınırlı zamanla..
“Kimi insanlar doğuştan yeteneklidir. Bu yeteneklerinin farkında olmayanlar da vardır. Benim gibi farkında olanlar da… Öyle ki bu yetenekler yararlı birçok amaç için kullanılabilir. En azından ben faydalanacağım bir iş bulmayı başarmıştım.Annem ve babamı kaybettikten sonra; yeni başlangıçlar, yeni b..
Suç ve Ceza,edebiyat dünyasında başarıyı ve ölümsüzlüğü ön sıralarda göğüsleyen bir romandır.Dostoyevski'nin yıllara meydan okuyan, hayranlık ve merak uyandıran keskin dehası romanı tepeden tırnağa kuşatmıştır. Dahi yazar,Suç ve Ceza'da okuyucularına bir kez daha insana has çatışmaları kusursuz bir ..