Aşka ve acıya dair yüreklendirici bir öykü…Alec ona çıkma teklif ettiğinde Jess, bu iliş kinin yürümeyeceğini biliyordu. Alec çekici, merak uyandıran biri ve Jess onu düşünmeden duramıyor. Zaten sorun da tam olarak bu... Çünkü Jess’in kuralları var. İlk kural: Asla âşık olma.Jess’in endişeli olmasın..
“İtalya’da olanlara dair tüm gerçeği, kendimi ölmüş göstererek her şeyi ansızın terk ettiğim o dönemi öğrenmek sizi memnun edecek. Hayır, Watson… Sizden rica ediyorum, lütfen sinirlenmeyin. Şimdi koltuğunuza oturun, sigaranızı yakın ve sakin bir şekilde okumaya başlayın. Biraz okuduktan sonra anlaya..
Sorrell Ailesi’nin her bir üyesi yaşanacak günler için endişeliydi. Çünkü ani bir düğünle bir araya gelmek zorunda kalacaklardı. En küçük kardeş Lucy, düğününe katılmaları için tüm ailesine yalvarmıştı ve bir araya geldiklerinde verecek mühim bir haberi olsa da konu hakkında kimseye en ufak ipucu da..
“Ruhunuza dokunacak, hayatın güzelliklerini takdir etmenizi sağlayan bir kitap. Bu kitap tüm zamanların en iyi kitaplarından biri… Aşk, kader ve dostluk hakkındaki romanları seven herkes için mükemmel bir kitap…”On yedi yaşındaki Lenni Petersen, Glasgow Princess Royal Hastanesi’nin terminal koğuşund..
Balkan faciasinin ardindan bir dirilis hamlesi gibi neset eden ve Garbî Trakya Hükümetinin kurulusuna kadar giden hadiseler silsilesini takip eder. Yazar, küllerinden yeniden dogmaya çalisan yorgun imparatorlugumuzun bagrindan çikan gönüllülerin kurulus mücadelelerini kültürümüze mal eder. Mehmed Ni..
Yevgeni Onegin, Aleksandr Puşkin'in 1823’te başlayıp 1831’de tamamladığı ve kendisinin de çok sevdiği manzum romanıdır. Puşkin, masumiyet, aşk ve dostluğun trajik hikâyesini anlattığı romanında okuyucuyu genç Petersburg’lu Onegin’in hayat ve aşkla olan ilişkisine sürükler. Bunu yaparken de okura bir..
Esirlikten kurtulan ama hürriyetin tadına varamayan Cengiz Dağcı'yı anlatır."Yurdunu kaybeden adam için hürriyetin bile bir manası kalmadığını şimdi anlıyorum. İçinde doğduğum, gülüp oynadığım yerlerde benim dilim konuşulmuyor artık.Bir zamanlar, o topraklarda dilimi konuşan insanların ne oldukların..
…Ağaç, sararan yapraklarını kaybederken ağlar mı bilmem. Bu dünyada, kahkaha gibi, gözyaşı da o kadar bol ve nâfile akar ki, sırasında biz, bir yapraktan daha değersiz kıymetler için bile elem duyar feryat ederiz. Ama ne gariptir, öğrenemediğimiz, bilemediğimiz, öğrenmek ve bilmek için yanıp yakılma..
SORUYORUZ !Binlerce gül gördüm koparilmis atilmis.Laleler de gördüm ki çok ucuza satilmis.Gençler, yaslilar gördüm hep aldatilmis.Manen soruyorlardi, bize nasil kiydiniz?Karanlikta isik vurmus bir çift gamli gözAdeta göz yaslari fiskirmisti göz göz.Garipler ovasindan geçerken duydugum söz.Hepsi bird..
Bu rüya hiç görülmemişti, bu rüya heyecan, bu rüya anlatılamaz bir şeydi. Elbistan bir düşe yatmıştı. Geceleri geceden bilinmez, gündüzleri gündüzden sorulmazdı. Bu yüzden suskundu herkes. Yaşlıların başı önüne düşmüştü.Ürün Adı: Ayşe Gülbahar HatunÜrün Markası: Lisinya..
Hacıveyiszade Mustafa Kurucu’nun hayatından ilhamla...Melek’le dedesi şehirde yürüyüş yapıyorlar.Ama bu bildiğiniz bir gezintiye benzemiyor.Dedesinin Melek’e anlatacakları var.Melek’in dedesine soracakları…Sonunda yolları bir mezara çıkıyor:İçinden binlerce hayat fışkıran bir mezar bu!Bilge’nin meza..
Bu ne ilk ne de sondu!Gözlerindeki içe işleyen parıltı, şefkatle sarılışı, kendini bize adayışı, kadim yılların eskitemediği, sevda güneşinin ete kemiğe bürünmüş, bir resmi gibiydi.Zaman sanki orada donmuştu. Bu bir başlangıçtı. Düne, bugüne, yarına dair ne varsa hepsi bu anda düğümlenmiş gibiydi.Ge..