Macide, Ömer’in koluna asılmış gidiyordu. Kafasında hiçbir şey yoktu. Daha doğrusu, bir şey düşünmüyor, sadece muhayyilesinde birbirini kovalayan levhaları seyrediyordu. Maddi hayatla bir tek alakası vardı: Şu anda Ömer’in kolunda olduğunu ve bu kolu sımsıkı tuttuğunu biliyordu. Gözleri yarı kapalıy..
Simon Critchley, genellikle üzerine konuşmaktan kaçındığımız, duyduğumuzda bizi derin bir kedere ya da sessiz bir kınamaya sevk eden intihar olgusuna felsefi bir yönden bakıyor. Onu hukuki ve ahlaki açıdan suç olarak değerlendirmek yerine, öncesi ve sonrasıyla intihar eyleminin bizzat ne olduğunu an..
Yakın bir gelecekte Almanya. Bir grup yolcu kendilerini bekleyen otobüse binerek işsizlere yönelik bir tür yatılı okul olan Sphericon’a doğru yola çıkar. Otobüs, Federal İstihdam Dairesi’nin logosunu taşımakta, logonun altındaki Almanya Hamlede! sloganı dikkat çekmektedir.Kampa varıldığında gruplara..
Tolstoy’un 1886 yılında kaleme aldığı İvan İlyiç’in Ölümü adlı kısa romanı, ölümcül bir la yüzleşen İvan İlyiç’in o güne kadar hayatının merkezine koyduğu şöhret, saygınlık ve zenginlik gibi kavramları gözden geçirmesine odaklanır. Bu, bedeni ölmekte olan birinin ruhunun uyanışına işaret etmektedir...
Hayatim kitaplarin arasinda, ortasinda geçti. Birkaçini yazdim, birçogunu yaptim, daha çogunu okudum, okumak için edindim, edinmek için elledim, sayfalarini karistirdim, evimin duvarlarini kaplamalarindan zamanla bir tür güvence duygusu yonttum. Neredeyse bütün düsüncelerimin, duyularimi harekete ge..
(Işıltı Serisi - 2.Kitap)Sevgili Büyükannem Freddıe Bir Defasında Bana,Dünyadaki Tüm Korkuyu Ve Dehşeti Şeytan’ın Yarattığını Söylemişti.Fakat Şeytan’ın Kendisi De Bir Keresinde Kulağıma,Bizi Korkutan Birini, Ağlatan Birinden Çok Daha KolayAffedebileceğimizi Fısıldamıştı.Ve Rıver Bana Her İkisini De..
Avrupa devletlerinin sömürgecilik yarışında sıra Osmanlı Devleti’ne gelmişti. Afrika, Amerika, Hindistan ve Avustralya’da olduğu gibi bu toprakları da hiç zorlanmadan ele geçirip aralarında paylaşacaklarını düşünüyorlardı.Ancak hesap edemedikleri bir şey vardı: İnsanlık tarihi boyunca zincir vurulam..
“Benim beklediğim aşk başka!” dedi. “O, bütün mantıkların dışında, tarifi imkânsız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka, istemek, bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka... Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek!” Sabahattin Ali’nin 1940-1941 yı..
aşamım altüst olduğunda bir güz vaktiydi. Bildiğim tüm hayatları yakıp yıkan, herkesi mahveden bir savaş tepemize kâbus gibi çökmüştü. Dört yanımız yalanlarla ve kederle sarılıydı. Küçücük bir çocuktum fakat bazı şeyler, yaşamımın ne kadar uzun olursa olsun titrek bir alevden fazlası sayılamayacağın..
“Kendinde her şeyi yapabilecek kuvveti görmek, sonra yapılacak hiçbir şey bulamamak… Tükenmek bilmez bir sabırla bir meçhulü beklemek…”Ürün Adı: Kuyucaklı YusufÜrün Markası: Lisinya..
“[Sait Faik’e] geceleri sinemalarda rastlardım. Tanışmazdık. Sinemanın ön sıralarına oturur, koltuğuna iyice gömülürdü. Koyu yeşil bir pardösüsü, çok dar kenarlı, kafasının biraz üstünde kalan kahverengi bir şapkası vardı. Sinema dönüşü dalgın, Beyoğlu’nun gece yarısı kalabalığına dalar, çeker gider..