Tepenin eteğine yaklaştıklarında ahali dört bir yandan seğirtti. Baltar yokuş aşağı hızını kesmeden koşmuş yaylanın düzlüğünde takla atarak yuvarlanıp boylu boyunca yere serilmişti. Devir sesini küçülterek dönüyordu etrafında. Kirli beyaz tüyü kızıla bulanan köpeğin imdadına yetişen Hanım Ana bir ya..
Kimsesizliğimin verdiği koca boşluğu dolduracak kadar genişti kalbi. Soğukta kalmış, üşüyen bedenimi ısıtacak kadar güzeldi gülüşleri. Tüm duygularımın yanına iliştirdiğim güvensizliğimi bertaraf edecek kadar cesurdu gözleri. Nereden bilebilirdim bir gelincik çiçeğini kalbimin üzerindeki vatan topra..
Bedeni sığırcık kuşları gibi uçuşan ama hiç dağılmayan bir sinek sürüsünden oluşan Sinek Adam... Bahçeleri, çiçekleri, taşları bile uyutan; Eyfel Kulesi’nin ucunu törpüleyen Uyku adındaki garip yaratık… Yardım isteyen ters dönmüş bir ateş böceği… Vapurdan inen yaşlı kadınların ağzındaki takma dişler..
İstanbul...Yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın gözbebeği...Biz İstanbul’da yaşayanlar;hazineler içinde bir/inci olan şehrimizi ne kadar tanıyoruz?Ya İstanbul’da yaşamayanlar,bu cennet köşesi için ne düşünüyor?Hele de yabancılar, İstanbul’u ve İstanbulluyu hangi gözle görüyor?Elinizdeki kitap, dünyanı..
Üç kadın,üç hayat,üç hayal kırıklığı… Mavinin üç ayrı tonunda buluşan korkular,gidip gelmeler,umutlar… Kendini aramanın,arayıp da bulamama korkusunun kekremsi tadı.Bir deniz kabuğu ne anlatır bir kadına?Bir şiir bir hayatı ne kadar değiştirebilir?Bir deniz kıyısı bir insanın nasıl hem en büyük tutku..
Altin Tüylü Ak Köpek, vedalasarak, hiç zaman yitirmeden Haan His''in eriyip girdigi delikten yerin altina yildirim hiziyla iniverdi. Arkasindan ulu yel esti, ulu kasirga oynadi. Agir çile gören alp yigitlerin kalin vücutlari tükenmis, kati kemikleri kalmisti yalnizca. Kizil kaslari erimis, sivri kem..
ATEŞLİ KANATLAR SERİSİ IIIBeni tanıyorsunuz.Kimi için bir avcı kimi için bir melezdim.Ama şimdi ölülerin denize aktığı, yaşayanların ruhlarının ise hayalet gibi dolandığı o yerdeyim, cehennemdeyim.Doğduğumdan beri öldürmek için eğitildiğim halkın karanlık tahtında oturuyorum şimdi. Uzaklarda eski to..
Büyük ilgi gören Efsunlu Adamlar serisinin ikinci kitabı Kod Adı: Cambaz,Merve Akıncı’nın gittikçe ustalaşan kalemiyle akıcı ve sıcak bir hikâye sunuyor. “İnce bir ipin üstünde yürüyorduk. Ve Cambaz olan oydu. İşi en iyi bilen o…” Onlar Efsunlu Adamlar… Sırası geldikçe anlatılacaklar. Sıra Timuçin’d..
“Sana yardımcı olmak istiyorum. Okula yürüme mesafesinde ev tuttum, bugün taşınıyorum. Ayrıca tek başıma kalıyorum ve kirama ortak olacak ev arkadaşı arıyorum. Eğer sen de istersen ev arkadaşım olabilirsin.” İstanbul’da hayallerinin peşinden tek başına gitmeye çalışan Asya, ilk darbesini apart yetk..
Oyunlar yalnızca çocuklar için mi sandınız?Yanılıyorsunuz.Bazı oyunlar sadece yetişkinler arasında oynanır. Tıpkı bu evcilik oyununda olduğu gibi…Sarper, oyunun kurallarını koymuştu. Oldukça katı kurallar… Kızına annelik yapılmasını istiyordu hem de Eliz tarafından. Eliz, ne kadar direnirse dirensin..
“Bu kıza Güneşin Öptüğü Kız demekte yerden göğe kadar haklılardı. Güneşin sıcaklığı kadar yakıcı, bir al kardeleninki kadar büyüleyici kokusu vardı.” Ata yurtları Kafkasya’dan Osmanlı İmparatorluğu’nun bağrına göç eden Çerkez kavminin beylerinden birinin asi, erkek kardeşlerinden bile daha savaşçı r..
TÜM SİYAHLIĞIN İÇİNDEKİ BEYAZ NOKTANIN HİKÂYESİNE HAZIR OLUN…Ben Kayla… Tutsak edildiği hayattan kurtulmak için çıkış yolu arayan ve o yolun sonunda hiç ayrılmak istemeyeceği bir sığınak bulan terk edilmiş kız çocuğu…Oysa eskiden annemle kurduğum küçük ve mutlu dünyada çiçekli elbiselerimle ruhuma h..