Dava romanının çevirisinin bu basımı Cem Yayınevi'nde şimdiye kadar çıkan basımlarından farklı bir özellik taşıyor. Daha önceki çevirilerde Dava'nın Kafka'nın yakın dostu Max Brod tarafından baskıya hazırlanmış metni temel alınmışken, bu kez Kafka yapıtlarının "Edisyon Kritik" dizisinde Oxford Ünive..
Bir sabah tedirgin, düslerinden uyanan Gregor Samsa, dev bir böcege dönüsmüs halde buldu kendini. Bir zirh gibi sertlesmis sirtinin üzerinde yatiyor, basini biraz kaldirdiginda yay seklinde kati bölmelere ayrilmis, bir kümbet yapmis kahverengi karnini görüyordu. Karninin üstündeki yorgan, her an kay..
Büyük Türk Edebiyatçısı Ahmet Rasim ‘’anı’’ türündeki bu eserinde çocukluğuyla ilgili hatıralarına yer vermektedir. Ahmet Rasim’in bu hikayesi Osmanlı İstanbulu’nda bir Müslüman mahallesinde geçmektedir. Eser Osmanlı yaşamına sosyal ve kültürel anlamda ayna tutması bakımından kıymet taşımaktadır. Ah..
Ahmet Haşim’in 1921-1927 yılları arasında çeşitli gazete ve dergilerde çıkan yazıları arasından seçilen 29 denemenin yer aldığı Gurebahane-i Laklakan 1928 yılı Eylül ayında yayımlanmıştır. Alaturka ve alafranga saat sistemlerinden modaya, kadın ve erkeğin bedensel estetiklerinden sonbahar şiirlerini..
“Gemi Sarayburnu’na demirleyeli sekiz gün oldu. Kamaranın penceresinden bakınca hemen orada Topkapı Sarayı, biraz ötesinde Haliç, Galata Kulesi, İstiklal Caddesi. Karşıda Kız Kulesi, Üsküdar ve Kadıköy. Hani elimi uzatsam Sultanahmet’in minarelerine dokunuvereceğim, biraz zıplasam Ayasofya’nın kubbe..
Yazin uzun günlerinde daha çok çalistigi hâlde, aksamlari evine önceki gibi yorgun olarak degil, büyük bir cosku ve nese ile gelirdi. Yürürken kosar, söylerken güler, önceleri geldigi zaman bir parça dinlenmek için üzerine düstügü iskemlelerin hiç birinde oturamaz, evin içinde sürekli dolasir dururd..
Lyon’da Düğün Fransız Devrimi sırasında yaşanan kargaşa ve zulüm günlerinde ölüme yaklaşan insanlara umut veren bir aşkın hikâyesidir. 1793’te kentte kurşuna dizilmeyi bekleyen karşı devrimcilerin toplandığı hapishane tuhaf bir nikâha sahne olur. İki Yalnız İnsan, acı çeken iki çaresiz insanı buluşt..
Ömerin Çocukluğu, Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatının önemli simalarından olan Muallim Naci’nin çocukluk anılarını ihtiva eden bir eserdir. Asıl adı Ömer olan Muallim Naci, bir çocuk gözüyle çocukluk anılarını acısıyla tatlısıyla samimi bir havada kelimelere dökmüş, dönemin sosyal hayatına dair renkli..
Muallim Naci, nam-ı diğer Ömer, sekiz yaşına kadarki çocukluk hatıralarını pek sevimlice, neredeyse o yaşından anlatıyor. Babası, abisi, annesi, kedisi Fındık, Hoca Efendi, mahalledeki komşular... Bir çocuğun çevresindeki herkes var bu anlatıda. Sokakta karşılaştığı köpeğin saldırması üzerine yaşadı..
“İnsanlara bakmasını da biliyordu. Kahvelerde tavla oynayan kendi halinde gözükenleri, pansiyonlardaki ilgiye layık görülmeyen kişileri merak ediyordu. Etrafında kaynasan insanlar içinden onun mevkiinde olanların yalnız icap ettiği, zaruri olduğu zaman sahte bir önem verdiklerine canla, zevkle, mera..
Şinasi’nin Türk edebiyatındaki önemi ve değeri; yazmış olduğu eserlerin sanat ve edebiyat değerleriyle değil, bunların etkisiyle ölçülmelidir.Şinasi, Türk edebiyatının Doğulu olmaktan çıkıp Batılı anlayışla gelişmeye ve ilerlemeye başlama hareketinin öncesi ve ilk uygulayıcısıdır. Yeni Türk Edebiyat..
Şair Evlenmesi oyunu, alafranga davranışları ve kıyafetiyle mahallelinin pek de hoşuna gitmeyen Müştak Bey adında yoksul fakat ileri görüşlü bir şairin sevip istediği genç ve güzel Kumru Hanım yerine onun huysuz ve yaşlı ablası Sakine Hanım’la evlenmeye mecbur edilmesini konu edinir. Bu küçük entrik..