“Bundan sonra ayrılamayız, birbirimizin avucunun içindeyiz artık.”Pietro ve Teresa birbirine âşıklar.Bir tartışmadan sonra akıllarına bir fikir gelir: Birbirleriyle kimseye söylemedikleri bir sırrı paylaşma kararı alırlar.Böylece sonsuza kadar birlikte kalabileceklerdir.Tabii, işler hiç de düşünüldü..
Gökkuşağından ormanlar dikiyorum şimdiBütün renkleri geri getirmeye geliyorumÖlümümle yaşamımı geri getirmeye geliyorumCennette seni bekliyorumBelki dirilir gönlümün yalnızlığıHepsi bir aşk hikâyesi Hilal...Akhisarlı zeytinyağı tüccarı bir ailenin, kuşaklardır iyi yetişmiş, görmüş geçirmiş bir nesli..
Hafızaya ve yazının gücüne dair çağdaş bir klasik: Taşıdıkları Şeyler. Tim O'Brien, Pulitzer'e aday olan bu kitapta kurmaca ve hakikatin arasındaki ince çizgide geziniyor, siperlerden yazı masasına uzanarak savaşı ve sonrasını anlatıyor. Helikopterler durmaksızın uğulduyor, en karanlık gecelerden so..
Tazı Payı, Emile Zola’nın Fransa’da ikinci imparatorluk dönemini her yönüyle anlatmak için kurguladığı yirmi kitaplık roman dizisinin ikinci kitabıdır. Zola, yayımlandığı sırada kitaba yazdığı önsözde, Tazı Payı romanını “altının ve etin hikâyesi” olarak nitelemiştir.Romanda bir darbeyle cumhuriyeti..
Borges'e göre, yirmi birinci yüzyil edebiyatinin yildizi Marcel Schwob ilk kez Türkçe'de!Marcel Schwob (1867-1905), 19. yüzyilin en ilginç kisiliklerinden biridir. Mallarmé ve Jules Renard'in arkadasi, Paul Valéry ile Alfred Jarry'nin ustasi, Klasik Yunan ve Latin edebiyatlari hakkinda derin bilgisi..
“Omçaların arasında büyüdüm. Önceleri aralarında kaybolurdum. Markar’ın beni bulmasını beklediğim bir gün korkudan ağlamıştım. Markar’dan önce babam bulmuş ve “Minik Varşo’m sabırlı olmak bizim hayattaki ödevimiz. Cesaretini sabrından alacaksın.” demişti. Hayatın bize bu denli fazla müşkülat çıkarac..
Amir Ahmadi Arian, bireysel yaşamları ezen bir devletin takıntılı ve kokuşmuş gücünü gözler önüne seren günümüz İran'ının güçlü ve yakıcı psikolojik portresiyle Amerikan edebiyat dünyasına giriş yaparak alkış toplamış bir İranlı yazar. The Stranger, 1984 ve The Orphan Master's Son'dan yansımalar içe..
Ya Hep Ya Hiç, ailesini ekonomik olarak ayakta tutabilmek için Küba ve West Adasi arasinda kaçakçilik yapmak zorunda kalan dürüst bir adamin, Harry Morgan’in hüzünlü hikâyesi. Yasam onu, bölgeye akin eden zengin ve sefahat düskünü yatçilarin dünyasina götürür ve alisilmadik bir gönül iliskisinde ro..
“Onu sevmek… Hayır, onu sevmemişti. Onun kolları ara¬sında bulunduğu müddetçe onu sevmediğini, sevmeyeceğini anlamış, fakat ne zaman o istese onun kolları arasında bulun¬maya mahkûm olduğunu düşünerek bütün benliğinde bir is¬yan duymuştu. Ve buna rağmen vücudu garip ve anlatılamaz bir ateşle cayır c..
“Hayatı yas¸amadan ög?retmek cehaletin is¸ledig?i en ig?renç suçtu.”İnsan ilişkilerine ve topluma getirdiği nüktedan ve kışkırtıcı bakışla Batı kültürünün son gerçek anarşist yazarı kabul edilen Albert Cossery’nin döneminin avangard yazarlarının aksine can sıkıntısı ve muğlaklıklardan uzak romanı, a..
Hasta çocuklar yoktur, hasta aileler ve hasta toplumlar vardır...Matemli bir evde bir çift kahve fincanı kırılır ve biri genç, biri yaşlı iki kadının zihninde iki farklı geçmiş canlanır. Şaibeli bir şekilde hayatını kaybeden Reha'nın nişanlısı Revnâ, yetiştirme yurdunda büyümüştür ve üç yaşında yaşa..