“Şairler Köşesi”ne gömülmüş seçkin bir şairin torunu olan Katharine Hilbery, annesine ünlü atalarının biyografisini yazmasına yardım ederken, kendi şiirsel yeteneği hakkında abartılı görüşlere sahip, yazarlığını günden güne geliştiren William Rodney ile nişanlanır. Bu arada, kadın hakları savunucusu..
Michael Ende tarafından yazılmaya başlanmış, Wieland Freund tarafından tamamlanmış modern bir klasik. Bücür, içinde gerçek bir soyguncu şövalyenin yattığını düşünüyordu. Bu yüzden de Soyguncu Şövalye Hoyrat Rodrigo’nun yaveri olmalıydı. Rodrigo ise ondan cesaretini kanıtlaması için bir testi geçmes..
İstanbul Treni 20. yüzyılın en çok okunan İngiliz yazarlarından Graham Greene’in romancı kimliğini bulmaya başladığı yapıtıdır. Aynı zamanda akıcı olay örgüsüyle bir gerilim romanı tadında olup, aslında daha derin ahlaki temeliyle dikkat çeken romanlarından ilkidir. Sadakat, insanın kendisine ve baş..
Hayat bazen bir uyku sersemliğiyle karşılar bizi. Üstümüze bir ağırlık basar, olmayacak yerde uyuyakalırız, tutulup kalır her yanımız. Hep özlemini çektiğimiz bir ses gelip uyandırır sonra, “Kalk, yerine yat” der ve insan bu sesin sıcaklığına tutunur. Ve evet, herkes günün birinde yerini bulur. Şer..
Bitmek bilmeyen bir hayal gücü, yepyeni dünyalar Roma’daki gösterişli bir sarayın koridoru kısacıktı ama sonuna asla ulaşamıyordunuz; Nazi Almanya’sında esrarengiz bir villa lüks görünüşüyle bizi içine girmeye davet etse de bir kapıdan girdiğinizde sizi diğer kapıdan dışarı atıyordu; gün ışığının gi..
Gece yatağa uzanıp gözlerimi kapattığımda karşıma geçip sanki benimle alay ediyor. Bazen boş ve anlamsız, saatlerce öylesine bakıyor. Beni görmeden kayıtsız, ilgisiz gözlerle izliyor. Her gece hep aynı hiçliği yaşatıyor bana. Sıradanlığı, yitikliği, önemsizliği… Sanki içi boş anlamsız bir varlıkmışı..
Saygon’da yaşayan İngiliz gazeteci Fowler, 1950’lerin başında Vietnam’da sömürgeci Fransa’nın komünistlerin liderliğindeki güçlerle sonu gelmeyen savaşını izlemektedir. Washington’ın gizemli bir görevle şehre gönderdiği Pyle adlı genç Amerikalı’yla tanışır. Ülkesinin bölgede sömürgecilik ile komüniz..
Simdi çok iyi anladim ki, Zübük bir tane degil, biz hepimiz birer zübügüz.Bizim hepimizin içinde zübüklük olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramizdan böyle zübükler büyüyemezdi. Hepimizde birer parça olan zübüklük birlesip iste basimiza böyle zübükler çikiyor: Oysa zübüklük bizde, bizim içimizd..
“Karanlığın olmadığı yerde tekrar buluşacağız.” Orada karanlık yok çünkü orada batacak olan bir güneş yok. Geçmişin, gerçeğin ve sevginin olmadığı; savaşla barışın, özgürlükle esaretin, cehaletle gücün birbirine karıştığı bir dünya. Evliliklerin Parti iktidarını güçlendirmek için yapıldığı, çocuklar..
Zehra, genç Cumhuriyet’in toplum tahayyülüne uygun idealist bir öğretmen olarak Anadolu’da bir kasabada görev yapmaktadır. Onu tanıyanlar üstün meziyetlerini saya saya bitiremezler ancak tek bir eksiği olduğunu ifade ederler: Acımak duygusu. Peki ama Zehra Öğretmen neden kimseye acıyamamaktadır?Türk..
Ömrünün baharında solmuş bir genç…Aile içi şiddeti, cinayeti, sokakları, uyuşturucuyu, pisliği, yetimhaneyi, pişmanlığı ve varoluş sancısını yaşamış gencecik bir yürek. Bu genç yaşında kaldıramıyor bu kadar yükü…Bir arayışta…Yaşadığı acı dolu hayata bir anlam bulmak istiyor bu genç. Dipsiz bir kuyud..