Aşure. Bu sözcük Arapçada onuncu gün demektir. Aşiret, yani akraba da yine bu kelimenin kökünden gelir.Türlü gıdalarla pişirilip, bedelsiz dağıtılan aşure de bir bağ kurma kültürüdür. Bu da sözcüğün diğer manasını oluşturur: Topluluk.Elbette bizim onuncu gün ve topluluk anlamları ile şimdilik bir ba..
Gün doğmadan otobüs Malatya garajına girdi. Elinde bavulundan başka bagajdan çıkarılan tabutun içinde oğlu da vardı. Meraklı gözlerle tabuta bakan kalabalık kim olduğunu birbirlerine sorup yanıt alamayınca oradan uzaklaşıyorlardı. Köy dolmuşlarının gelmesini beklerken kadın, oğlunun tabutunun baş ta..
Her gece üstünden düşen yorganı seni uyandırmamak için en sessiz ve ağır haliyle örtmeye çalışan babanı, toprak kaplasın istemiyordun.“Oğlu gelsin,” dediler. Hayallerini gömmek için bile küçük olan mezara indin. Bende geldim seninle. Amcan, dayın ve enişten sigara uzatır gibi uzattı babanı. “Kıbleye..
Eger dört kadin tarafindan giyilen yüz yillik bir gelinlik olsa ne olurdu? Bu kadinlar kimler olurdu? Hayatlari nasil olurdu? O gelinlik nasil kismetlerine düserdi? Neden o gelinligi giyerlerdi? Gelinlik eskimez miydi? Hepsine de hiç kusursuz uyabilir miydi? Sonsuz Bir Ask, Inanç Ve Kurtulus Hikâyes..
Canan bahçe kapısının geniş aralığından fötr şapkalı bir adamın, üzgün ve düşünceli baktığını gördü. Göz göze gelip bakıştılar. Vahis arkasını döndü, ağır adımlarla yürümeye başladı. Canan bahçe kapısına doğru çıplak ayaklarıyla çimlere basarak hızlıca yürüdü, demir kapıya suratını yasladı, içinden ..
Sende bana yasak kılınan herşeyini sevdim.Mübah olan ne varsa, gizli olan ne varsa, verçek payı ne kadar gizli olsada sevdim...Salkım saçak şiirlerimden dökülen, sevgi gibi görünen ne kadar acı varsa sevdim... Çok şeyler anlattım, nice umutlar besledim. Rüzgarların getirdiği kokunla yetinip sevdim. ..
Sabret! Çünkü Allah, iyilik edenlerin mükafatını zayi etmez.- Hud Suresi 115. Ayet.Doğmak, yola çıkmak; yaşamak dediğimiz şey ise yol almaktır. Yolculuk esnasında duraklar, molalar var. Yoldaysanız, indi bindiler göreceksiniz. Yolu keyifli hale getirenler, yola anlam katanlar olacak. Elden tutanlar ..
Kalanşo Çiçekleri; sevdiklerinin son nefesiyle ilk nefesini almaktır...Gözlerini yetimhanede açıp koca bir milletin evladı olmaktır... Savaşın ortasında silahtan önce kalem tutmaktır... Seni öldürmek için üzerine atılan bombaların boş kapsülünde bir çiçek yaşatmaktır. Kalanşo çiçekleri; aşktır...Kur..
Ben Mina. Günümüz Türkiyesi’nin iddialı ama sıradan kadınlarından biriyim.Plazada çalışan, rezidansta oturan, hayalleri olan ama ayakları yere basan, topluma duyarlı bir insanım.Hayatı yaşamayı, gezmeyi, eğlenmeyi, dolaşmayı, keşfet-meyi, mekanlara takılmayı severim.Bu kitapta olduğu gibi mekanları,..
Aylin, yetimhaneden ayrıldığından beri kendi ayakları üzerinde durmaya çalışır. Omuzlarına yüklenen dertlerle hayat mücadelesine devam ederken, kendini tahmin bile edemeyeceği olayların merkezinde bulur.Sağlık ailesinin tek varisi ve biricik evladı Oğuz feci bir kaza geçirir. Ailesi bir yandan tüm i..
Allah aşkı dediğimiz yüce, aşkın, kutsal aşka, metafizik sevgiye ulaşmak, gönülleri fethetmek, gönüllerde taht kurabilmektir. Bilakis günübirlik çıkarların, basit menfaatlerin arkasında dolaşan, beşerî münasebetlerde ihtirasları, kıskançlıkları, karalamaları, kötülemeleri merkeze alan ve bu tür hoyr..