Büyük Umutlar, 19. yüzyıl İngiltere’sinde taşra ortamından büyük kente uzanan tam bir Victoria dönemi romanıdır. Charles Dickens, bu olgunluk dönemi eserinde köyünde zor bir çocukluk geçirdikten sonra esrarengiz bir mirasa konan Pip’in maceralarını anlatır. Gönlü karasevdayla, gözü yükselme hırsıyla..
Cumhuriyet'in ilk yillari. Dogu Anadolu'nun yaman cografyasinda, aman vermez havasinda, binbir oyunuyla insani costuran, yoran dogasinda yasayan bir söylence Cemo. Kömür gözleri ocak alevi gibi yanan, kara saçlari gök isiltilari tasiyan, çatildiginda hançere dönüsen kaslariyla yürek yakan Cemo. Basi..
Dünyalı biriyim sadece.Ne kendimi bilmişim, ne de kendimden geçmişim. Yolcuyum. Yolum, uğrak yeri olmayan herhangi bir yer değil, akışında giden hayatın içinde, sessiz gölgeliklerin durgun sularında boğulmak üzere konaklamak zorunda kaldıktan sonra devam ettiğim yer.Ne çok acılar var, ne çok sevda a..
Cahit Sitki Taranci, Otuz Bes Yas siiri ile edebiyatimizin kült sairleri arasina girmis, Baudelaire, Verlaine gibi Fransiz sairlerinden etkilenmesine karsin yasami boyunca hiçbir yazinsal akima dahil olmamistir.’’Siirle hayat arasindaki siki iliskiye inandigim içindir ki, siiri hiçbir zaman bir düsü..
Ben artık zelil ve sefil bir günahkar oldum. Ben artık tarihin en mel un çehresi Yehuda 'ya bir nazire oldum. Yehuda nasıl dünyanın pek muazzez bir simasını, efendisini birkaç dinar için sattı ise ben de dünyanın beni en çok sevmiş bir ruhunu, o ruhun hududu olmayan emniyetini, muhitini sattım, düny..
José Mauro de Vasconcelos, 1920’de Rio de Janeiro yakınlarındaki Bangu kasabasında doğdu. Kızılderili ve Portekizli karışımı bir ailenin çocuğuydu. On beş yaşında lise öğrenimini yarıda bıraktı. Çeşitli işlerde çalıştı. Boks antrenörlüğü, tarım işçiliği, balıkçılık yaptı. Kızılderililerin arasında y..
“Quasimodo” Paskalya’dan sonraki ilk pazara verilen addır aslında. XX. yüzyıl Paris’inde Notre-Dame Kilisesi’nin ön avlusundaki kerevete, kimsesiz bebekler bırakılırdı. Başdiyakoz Frollo, böyle bir günde bulduğu sakat bebeği himayesine alır ve ona Quasimodo adını verir. Onu büyütür ve kilisenin zang..
Kitapta yer alan öyküler, Cumali'nin avukatlik yillarinda edindigi vurucu gözlemlerinden kaynaklaniyor, toplumumuzun özellikle kirsal kesiminde, "Habil ile Kabil" söylencesinden beri varolan siddet yasalarinin acimasiz görüntülerini sergiliyordu. Cumali kitaba adini veren "Susuz Yaz"da edebiyat alan..
Edebiyatin her alaninda verdigi birbirinden basarili ürünlerle çagdas Türk sanatinin önde gelen adlarindan biri olan Necati Cumali, “Tütün Zamani“ genel adi altinda düsündügü üçlünün ilk romani olan “Zelis“te çarpici bir ask öyküsünü eksen alarak, tütün ekicilerinin yasamlarini yansitiyor.Askini, ai..
Yunan uygarlığının, efsaneleri değil yalnızca, dünyayı algılayış biçimlerindeki iki parçalı yapının tamamı, bugünün modern kültüründe derin izler bırakmıştır. Yaşadıkları dünya gibi, tanrısal bir dünya hayal etmiş olan Yunanlar, hem temsili dünyadaki tüm adalet, yanılgı, hırs gibi dışavurumu doğal k..
Masallarla doğar insan. Hikâyelerle büyür, romanlarla ölür.Nice masallar dinledim. Kulağıma fısıldanan hikâyelerle anladım her şeyin masallardaki kadar tozpembe olmadığını. En nihayetinde romanlarla öğrendim insanların göründüğü kadar masum olmadığını…Küçük bir çocuktum, masal gibi bir dostluk diled..