“Ben Malatya’dayken bir hamalla bir bakkal beş kuruş için çekişiyorlardı. Bakkal, beş kuruş için lafı uzatmayı ayıplayınca hamal, ‘Yağma yok!’ demişti; ‘Ben omzumun etini yiyerek yaşıyorum!’ Halkı böyle konuşan bir memlekette uzun ömürlü roman yazmak kolay değil!”Kemal Tahir’in Türkçenin imkanlarına..
“Ben romanlarımda dünü yazdım. Ama romancı, dünü yazarken kendi gününü yansıtır bir bakıma. Hatta gelecek için yazar…” Roman sanatını; insan ilişkilerini, toplumu oluşturan şartları ve açmazları anlamak için verimli bir saha olarak kullanan Kemal Tahir, Anadolu’nun yoksulluk ve yoksunluk içinde kırı..
Lüks Mavi Tren Nice'e ulaştığında, kondüktör derin uykuya dalmış Ruth Kettering'i uyandırmaya çalışır. Ancak Ruth bir daha asla uyanmayacaktır; aldığı ağır bir darbe nedeniyle yüzü parçalanıp ölmüştür. Ayrıca kadının paha biçilmez yakut takıları da kaybolmuştur.Bir numaralı katil zanlısı Ruth'un ayr..
BİR ROMAN, İKİ HİKÂYE: ESRA VE DÜNYA.TEK AŞK, İKİ FARKLI GÖZ…Meryem Nart, altıncı romanı #YOKMUSUN ile okurlara alışılmışın dışında bir okuma sunuyor ve okurları Esra ile Dünya’nın gözünden tek hikâyeyi iki taraftan okumaya davet ediyor. Esra’nın “dünya”sını okuduktan sonra kitabı ters çeviriyorsunu..
İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan Nazlı ve Ezel, Jane Austen üzerine ortak bir ödev hazırlamak zorunda kalırlar. Ancak bu ödev zamanla Nazlı’nın kendi hayatıyla hesaplaşma işine dönüşür. Geçmişini unutarak kendine yeni bir kimlik belirleyen Nazlı, her attığı adımda karanlık düşlerine biraz daha gömül..
Yağmur böyle güzel yağar mı bir daha şimdi çıkıp ıslanmazsak?O gün, bana ‘Sinemaya gidelim mi?’ diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkânsız olduğunu bile bile ‘Sinemaya gidelim mi?’ dediAylarca sesini duymadığınız, yüzünü gör..
Bir Mesafe Aşkı HikâyesiYağmur böyle güzel yağar mı bir daha şimdi çıkıp ıslanmazsak?O gün, bana ‘Sinemaya gidelim mi?’ diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkânsız olduğunu bile bile ‘Sinemaya gidelim mi?’ dedi Aylarca sesini..
Kafenin dışındaki fırtına, genç adamın yüreğindekinden daha korkunç değildi. Annesinin baskılarından o kadar bunalmıştı ki, aklına gelen ilk yalanı söyledi.“Senin bu baskıcı tavırlarından sonra, bir an önce evlenmeye karar verdim!” dedi. Ve bu yalanına servis yapan garson kızı da ortak etmeye çekinm..
Bazı aşklar derin izler bırakır.Çekip gitmek yetmez unutmaya.Kerem, gözlerinin içindeki ışıltıya yakalandığı an tutulmuştu Bade’ye… Bade aşktı… Hayattı… Nefesti… Ateşe dokunmaktı…Ona bakmak bile, ateşe âşık bir pervane gibi yanmayı kabul etmek demekti.Bade her hücresiyle âşıktı Kerem’e…Hiç kimse onu..
“DÜNYADA SEVGİDEN DAHA GÜÇLÜ HİÇBİR ŞEY YOKTU.NE NEFRETNE DE KORKU BENZER BİR GÜCE SAHİP OLMAYI UMUT EDEBİLİRDİ.”Audrey Rose Wadsworth ve Thomas Cresswell karanlık sırlarla çevrili Chicago’da düzenlenen göz alıcı Kolomb Dünya Fuarı’na katıldıklarında, kendilerini kayıp kişilere ve çözülmemiş cinayet..
Adalet peşinde koşarken kendi kimliğini kaybeden bir seri katil: Aşkın. Üstün zekâsı ve kan dondurucu oyunlarıyla yıllardır yakalanmayan, kimliği bilinmeyen, tüm dünyanın aradığı bu seri katil ona gelen her işi içindeki vahşetle başarıyla tamamlamıştır. Ancak bir gün karşısına yeni bir kurban çıkar...