Kitap yazmak için odama kapandığım bir gün kendime eğitmen yaptığım kızım Zuhal yanıma geldi: Baba, senin bir sözün var ya. Hangisi? Eğitim öğrenciye saygıyla başlar. Evet kızım. Ben de diyorum ki, yazarlık okuyucuya saygıyla başlar. Nasıl yavrum? Kitabının ilk sayfasında okuyucunun gözlerine dokun..
Hiç düşündünüz mü? Anne ve babanızdan ikisi veya biri olmasaydı ya da içlerinden biri, bir başkasıyla evlenmiş olsaydı dünyaya gelmeyecektiniz. Buna göre sizin varlığınız, anne ve baba olarak iki kişiye bağlı. Ama annenizin de bir annesi ve bir babası olduğu gibi, babanızın da bir anne ve bir babaya..
Annemin beni eve hapsetmesiyle basladi esaretim, bazen basimi disari çikarmak istedigimde babamin bakislari perdeliyordu hayallerimi.Büyüyüp okula basladigimda ögretmenim beynimi kelepçeledi, bir süre sonra da 'elalem' ordusu gönül gözümü kapatmaya çalisti.Kendimi üzerine beton dökülmüs bir fidan gi..
*Bu kitap 20 dile çevrilmiştir.Çok sesli, çok dilli, çok kültürlü bir kıyı kenti olan Sohumi’nin sembolü haline gelmiş, yaptıkları dilden dile aktarılan bir yöneticinin anıları eşliğinde bir şehre güzellemedir bu kitap. Ya da o şehre yakılan ağıt… Kruşçev döneminde Komünist Parti Abhazya Bölge Komit..
“Kırlangıçlar hapishaneye yuva yapmıyorlar. Neden olduğunu kimse bilmiyor. Belki hapishane, eşekarılarının kocaman, sabit ve balsız kovanları gibi vızıldayıp uğuldadığı için korkudanyaklaşamıyorlardı. Ya da hapishanenin insanlar için sürekli kalınan bir yer olmaması, buraya süreklideğişik insanların..
ne kadınlar sevdim zaten yoktular yağmur giyerlerdi sonbaharla bir azıcık okşasam sanki çocuktular bıraksam korkudan gözleri sislenir ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir*Gündelik Şeyler *Kavaklıdere Balladları *Varsağı *Jilet Yiyen Kız *Gözlüklü Hamdi’nin Notları *Ki Ürü..
Şarkılar, içine aldığı nisan yağmuru damlasını inciye çevirmek için denizin derinliklerinde sancı çeken birer istiridye gibidir. İnciye dönüşecek yağmur damlası güfteleri, bu olağanüstü doğumun güvenle gerçekleşmesi için onu zamana ve zamanın her türlü tahribatına karşı koruyan kabukları ise bestele..
“Gelmez olaydım! Bu ne yahu!” dedi Ali Haydar. Bin bir renk, bin bir dert... İşçi yurdunda kim yoktu ki? Türk, Arap, Yunan, İtalyan, Laz, Kürt, Çerkez, Zaza, Alevi, Sunni… Hepsi de vardı... Koca ayrı bir dünya, işçi yurdunda birleşmişti. Marx’ın, “Tüm dünyanın işçileri birleşin!” şiarı sanki işçi yu..
“Sevgi, bir gün kopacağını bile bile bağlanmaktır.”Akasya geçmişin ona hissettirdiklerinden kaçarken her yıl şehir değiştirmek zorundadır. On yedi yaşından beri gittiği her şehirden biraz daha yarım ayrılan Akasya, bir haziran gecesi şehre veda ederkenkaybettiği anıların parmak izlerini ruhunda taşı..
Sıra dışının krallığına hoş geldiniz!Casus, savaş pilotu, çikolata tarihçisi ve tıbbi buluşlar yapan bir mucit. Roald Dahl, yazdığı kitaplar kadar renkli bir yazar.Charlie'nin Çikolata Fabrikasıve diğer çocuk kitaplarıyla tanınan Dahl'ın yetişkinlere anlattığı hikâyeler de bir o kadar sihirli.Cin fi..
Tarihsel ve mitolojik kurgusuyla, köksüzlük duygusuna karşı koyuşun öyküleri...“Mutlu Günay’ın bu kitabı naif edebiyat diye adlandırılan ve fazla rastlanmayan türün çok güzel bir örneği. Tarihsel ve mitolojik kurguları olabildiğince abartısız sade bir çerçeveye oturtmak kolay bir iş değil. Belki de ..
Yukio Misima, yalnizca Japon edebiyatinin degil, dünya edebiyatinin da en önemli, üzerinde en çok tartisilmis yazarlarindan biri. Her yapitiyla Japon ruhunu, bir yandan ürkütücü acimasizligi, öte yandan sonsuz kirilganligiyla dile getirmis, müthis gözlem gücüyle, derin, evrensel bir eser yaratmistir..