“Burada güller, aşkı değil ihaneti simgeler.”Sirius Halkı!Atalarımın yüzyıllar önce kurmuş olduğu Sirius İmparatorluğu’nun başına geçtiğim ilk günden itibaren bu ülkeyi onurumlayönetiyorum. Refah ve huzur içinde olan ülkemiz, tanrıların çocuklarımızı lanetlemesiyle birlikte yıllardır bir kâbus yaşıy..
O sabah tüm yerel gazetelerde aynı haber yazıyordu: Savaş Kıratlı, dün gece saatlerinde hayatını kaybetti. Katili, on yedi yaşında genç bir kızdı fakat bu gerçeği Savaş’ın kardeşi Aybars dışında hiç kimse bilmeyecekti. Ailesi dahil herkes, Savaş’ın kendi yaşamına son verdiğini zannedecekti çünkü ölü..
“Güneş, ışıklarını sende taşıyor sanki.Yaz günü göğe bakınca nasıl kamaşıyorsa gözlerim, mevsim fark etmeksizin sana bakınca da aynısını yaşıyorum.”İlteriş’te gerçekleşen bomba saldırılarının ardından savaş artık daha da çetin bir hale gelmiştir. Karahan’da birçok şehir yerle bir olurken hayatta kal..
Senin görevin kalbimi korumaktı.HEPİMİZİN ACILARI VARDI AMA BEN BU ACILARI DİLE GETİREMEYECEK KADAR TUTSAKTIM.Kâhin gözlerini bebekten ayırıp yere çevirdi ve başını salladı.“Bu o, majesteleri,” dedi. “Kehanetin bebeği. Tacın sizden sonraki sahibi, krallığın tek kurtuluşu ve kalbin taşıyıcısı.”Prense..
“Bende senin kalbinin haritası var. Ben orada asla kaybolmam.”Krallıkların savaşı sona erdi lakin Sara ve Hazar’ın savaşıdaha yeni başlıyor... Sara ondan ustalıkla gizlenen sırları art arda öğrenmenin şaşkınlığını yaşarken kendini bir kâbusun içinde bulacak, Hazar ise tüm bunların ortasında hiç olma..
PEŞİNE DÜŞTÜĞÜM BEN MİYİM YOKSA İÇİMDEKİ CANAVAR MI?Bu hikâyede o kimdi?Kahraman mı, suçlu mu yoksa aptal mı?Kanlı isyanın ardından Cadıların Saltanatı devrilmişti. Yeni Çağ’da artık büyüleri yüzünden avlanıyor ve vahşice öldürülüyorlardı. Rune toplum içinde partilere düşkün sığ bir aristokrat maske..
Seni yanıma, tüm dünyayı karşıma almak istiyorum.Hava soğuktu, rüzgâr acımasız. Burası bir kar küresiydi, biz de içindeki figürler. Gün gelecekti, birileri bu kar küresini eline alıp sallayacaktı. Kar yağıyor sanacaktık oysa altüst olacaktık... Eylül, kışın en soğuk günlerinden birinde kendisini Aba..
"Kalbine elini uzat, tutunup kalkmak için seni bekliyor."Karlı bir ormanın tam ortasında tanıdım seni. Orman acımasızdı. Orman ıssızdı. Orman soğuktu. Sen ise bir kar tanesi gibi eşsizdin. Bir kar tanesi gibi erimeye mahkûmdun Eylül… Günler geçti, kış dindi… Güneş açtı, orman ısındı. Ve sen kar tan..
Yıldızları görebilmek için duvarları arasında yaşadığımız evimizden vazgeçtik.“Sadece bedenlerimizi değil, ruhlarımızı da karantinaya aldılar. Ne bu karantinadan çıkabiliyoruz, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda da birlikte ol..
Duvarların yükü hâlâ üzerimizde ve Karantina hâlâ bir adım arkamızda...Belki de kabullenmemiz gereken bir şey vardı bu hayatta. Karantina hayatın ta kendisiymiş; içinden çıkmak değil, içinde yaşamayı öğrenmek gerekirmiş. Öyleyse soruyorum sana: Hazır mısın? Sana bu zamana kadar hep o karantinadan na..
“Unutma; karanlık olmadan aydınlık bir hiçtir.”Teşekkür ederim hayatıma. Teşekkür ederim çektiğim her bir acıya, yaşadığım her mutsuz geceye, tüm korkularıma, girdiğim her çıkmaz yola... Teşekkür ederim karanlığıma çünkü hiçbiri olmasaydı ben de olmazdım, acıyı yaşamasaydım mutluluğun tadını bilemez..
“Söz konusu ben olunca sustum, razı oldum.Ama şimdi söz konusu sensin, ve ben bütün dünyayı karşıma alacağım.” Duyuyor musunuz?Şehirler ötesinden,denizler kadar uzaklardan gelen o bağırış seslerini...Kılıç, kesik, çığlık seslerini.Belki de yalnızca ben duyuyorum içimdeki savaşın seslerini...Bir tara..