Lisinya

Elvis Riboldi çok özel bir çocuk. Kimileri onun tam bir haylaz olduğunu söylüyor. Derslerde kahkahalara neden olan felaketleriyle Elvis ilk kitabında en sevdiği küçüklük anılarını hatırlıyor. Üç sayfa süren güzel anılarından sonra en sevmediği anıları başlıyor ve sizi her sayfada daha çok güldürüyor..

Yaz geldi ve Elvis çok heyecanlı. Çünkü tatilini Boris ile geçirecek ve birlikte oyun oynamak, sohbet etmek ve planlar yapmak için bolca vakitleri olacak. Fakat Boris'in süper yetenekli çocuklar bursunu kazanıp Britanya okuluna kaydolmasıyla Elvis'in hayalleri suya düşüyor. Boris'in yokluğunda çok s..

Leo’nun işleri başından aşkındı. Ne kadar çok çalışırsa çalışsın, yapılması gereken işlerin sonu gelmiyordu. Leo sonunda bir gün, “Keşke benden iki tane daha olsaydı.” deyiverdi. Bu sözler ağzından çıkar çıkmaz karşısında bir Leo daha beliriverdi! Derken iki üç oldu, üç dört oldu ve dört çoğaldıkça ..

Su bilgisayarlara akil sir erdirmek mümkün degil dogrusu. Bazen öyle oyunlar oynuyorlar ki insana, çözmek için saatlerce didiniyor, günlerce çabaliyoruz. Bu kitapta da böyle bir bilgisayar ve merakli okurlar için birbirinden ilginç bes öykü var.Ince Kapak: Ürün Adı: Bilgisayardaki SaklambaçÜrün Mark..

Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, Bana bir tekne ver.Bilinmeyen adaların kalmadığına inanılan bir dönemde bilinmeyen ada arama cesaretine sahip bir adamla böyle bir cesareti görüp hayatını değiştirebileceğine inanan bir kadının büyük usta Saramago’nun eşsiz anlatısında edebiyat tarihi..

Bağımlılık seni de mi esir aldı? Cevabın ne olursa olsun, umutsuzluğa kapılma. Sağlığına kavuşmuş bir bağımlının gerçek ve samimi itirafları ile dolu bu kitapta, bağımlılığın karanlık dehlizlerinde kaybolmanın nasıl bir şey olduğunu hissedecek, bağımlı kişiliğin nasıl bir güce dönüştürülebileceğini ..

Ramazan’ın son on gününde minarelere, “Elveda Ey Şehr-i Ramazan!” mahyası asıldığında ya da yanık sesli hafızların, “Elveda Ey Şehr-i Gufran” ilahileri duyulduğunda her yaştan insanı bir ağlama hali tutar; ihtiyar ağlar, kadın ağlar, çocuk ağlar, köy ağlar, şehir ağlardı. Hafızların mukabelelerinin,..

Bozbıdık, küçük bir eşek, doğumundan başlayarak doğada yaşam savaşımı veren, inancını hiç yitirmeden sevgiye, dostluğa doğru yılmadan koşan sevimli bir varlık...Erol Büyükmeriç, sizleri, Bozbıdık’ın gizemli dünyasına çağırıyor.Bozbıdık’ın doğumundan yaşlılığına dek, adım adım izlediğimiz serüveni in..

İnsan kendini ilk fark ettiği günden beri, ruhuna ilk dokunduğu, kendine ilk merhaba dediği günden beri aradığı tek şey var olma sebebidir. “Ben neden bu dünyadayım?”, “Benim yeteneklerim ne?”, “Benim bu dünyadaki görevim ne?” soruları kafasını hep kurcalar durur. Bunu içindeki öğrenme merakı ve haz..

O çocuk oturmuş çarşılar ortasınaBir güz kederiyle iplik iplik ağlıyorBabam olsaydıbabam olsaydıbabam olsaydı...Işıklı vitrinler önünde simsiyah bir lekeÇocuk ağlamıyorAlmış kanatlarına bütün özlemleriniBir turna sürüsü gözlerinin burcundaAkşamı parçalaya parçalaya uçuyor...Ürün Adı: Bütün Şiirleri ..

Günes tanrim. / Yagmur annem. / Toprak ömrüm. / Bir su damlasindan sonsuzluk veren hayat... / bir su damlasina kur mezarimi.YALNIZLIK HECELERIKöknar agacinin dibine oturdumAkdenizdi. Ikiz gu¨nestiAyaklanan bir kadin yüzüydüYarami sever gibi sevdim gelincikleriTaslara sesini veriyordu ru¨zgârEgildim ..

"Tören günü gelmiş çatmıştı. Kadınlar birbirlerine sarılıyorlar, hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Önden, davul sesleri gelmekteydi. Orada, parlak tören kıyafetleri içindeki Baal rahipleri vardı. Her birinin kucağında kundak içinde bir çocuk bulunmaktaydı. Bunlar, bu hafta içinde şehirde yeni doğan ilk ..